İçindekiler
Yeşil hepimizin ihtiyacı! Maalesef şehirlerde maruz kaldığımız betonlaşma hepimizi yeşile hasret bırakıyor. Başımızı çevirdiğimiz her yerde inşaatlar, yollar, binalar kısaca şehrin gri ve kasvetli havası karşımıza çıkıyor. Bu nedenle dışarıdayken bile adeta nefes alamaz hale geldik. Durum böyle olunca yeşil görme isteğimiz bizleri iç mekan bitkileri yetiştirmeye teşvik ediyor. Evlerimize canlılık katan bu iç mekan bitkileri (salon bitkileri ya da ev bitkileri diyen de var) dekoratif olmalarının yanı sıra aynı zaman da enerjimizi yükseltmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Tabi öldürmeden bakabilirsek! Bilirsiniz, bazıları çiçek yetiştirme konusunda çok iyidir, bazılarıysa (benim gibi) bir türlü bitkileri hayatta tutamaz. Ben de bu suçluluk duygusunun üstesinden gelmek için küçük bir araştırma yaptım ve nihayetinde özellikle yeni başlayanlar için en iyi ev bitkilerini buldum. Bakımı oldukça kolay, çabuk ölmeyen, arada su vermenin yeterli olacağı ve doğru lokasyona yerleştirdiğimizde bu doğal güzelliklerin tadını çok da uğraşmak zorunda kalmadan çıkarabiliriz.
1.Deve Tabanı
‘’Yok ya ben çiçek miçek yetiştiremiyorum, hep küsüyorlar’’ diyorsan Deve Tabanı neredeyse yeni başlayanlar için alınabilecek ev bitkileri arasında ilk bitki. Tropikal bir bitki olduğu için sıcağı ve güneş ışığını sever. Yazları daha sık kışın ise seyrek sulanarak toprağının nemi iyi ayarlanmalıdır. Özellikle salon için çok dekoratif bir bitkidir. İyi bakarsan, bu bitkiyle ilişkin ömür boyu sürebilir. Ve ayrıca, eğer istersen evin diğer odası için dev yapraklarından birini kesebilir ve bir aya kadar vazoda sergileyebilirsin.
2.Paşa Kılıcı
En kolay yetiştirilen bir diğer salon bitkisi de Paşa Kılıcıdır. Güneş, gölge ya da susuzluğa karşı oldukça dayanıklı bir bitkidir. Bu bitkinin ölmemesi için dikkat edeceğin sadece iki şey var. Kışın çok sulamamak ve de soğuktan korumak. Bunları sağladıktan sonra özellikle sık seyahat edenler için bir köşede unutulmaya uygun bir bitki.
3.Marginata
Ev bitkileri dünyasındaki en güzel ve zarif örneklerden biri de Marginata. Her ortama kolaylıkla uyum sağladığı için sıklıkla tercih edilir. Yalnız Marginata’nın insanın tahammül sınırlarını zorlayacak şekilde yavaş büyüdüğü biliniyor. Bu nedenle ona karşı sabırlı olman gerektiğini unutmamalısın. Evet, yavaş büyüyor ama havadaki toksinleri atmakta çok başarılı bir düşün derim.
4.Aloe Vera
Hem yetiştirmesi kolay hem de sayısız faydası var. Cilt bakımından akneye, bağırsak sorunlarından saç bakımına kadar birçok şeye doğal bir çözüm sunuyor. Yeni başlayanlar olarak bu kadar faydalı bir iç mekan bitkisini yetiştirmekte fayda var.
5.Kaktüs
Kaktüsler ev, ofis gibi yaşam alanlarımızı renklendiren dikenli saksı bitkileridir. Kaktüslerin en önemli özelliği radyasyon emici olmalarıdır. Çalışma odalarımız, masa, sehpa üstü gibi yerleri hareketlendirmede çok başarılıdır. Bakımları kolaydır. Bu saksı bitkisi için tek püf nokta çok sık sulamamak ve çok sevmemek (özellikle yakından).
6.Sukulent
Son olarak olmazsa olmazımız tabii ki sukulentler. Su tutma becerileri sayesinde uzun süre susuz yaşayabilirler. Aydınlık yerleri severler. Tıpkı kaktüsler gibi radyasyon emici özellikleri vardır. Çeşitli çakıl taşları, küçük objeler, sevimli saksılar ile yaratıcı kompozisyonlar oluşturarak sen de evine estetik bir hava katabilirsin.